“güneşte zerresinden, deryada katresinden dem aldık”
HÜNKÂR, YUNUS EMRE, AHİ EVRAN, MEVLÂNA BULUŞMASI
Anadolu’mda birlik bozulmuş, siyasi dirlik kalmamıştı. Kadim halkları kan ağlıyordu. Bir yanda kin ve nefret, diğer yanda açlık-yoksulluk… Erenler imdada yetti… Yunus’un dili, Ahi Evran’ın usta-çırak geleneği ile ticaret birliği sağlaması, Şems ile ışıldayan Mevlâna… Horasandan Hünkâr’ın sökün eylemesi ile, birlik yeniden sağlanıp, dirlik kuruldu.
Hünkâr, Kerbala üzerinden geçen turnalara yoldaş oldu, Hüseyin’in sessiz çığlığını, acısını, susuzluğunu, masumluğunu yoldaş etti turnaların avazına… Her ölüm, yenilgi değildir düsturuyla kanat çırptı Anadolu’ya. Mana âleminden Rum Erenlerine selam göndererek…
“Dostumuzla beraber yaralanır kanarız, her nefeste aşk ile Yaratanı anarız. Erenler meydanına Vahdet ile gir de gör, kırk budaklı şamdanda kırkımız bir yanarız.”